benim değil
ali nesin'in bir cevabı var buna.
---
spoiler ---
canlı bombaları anlamaya çalışmadıkça terörü bitiremezsiniz.
elmanın yere düştüğünü mısırlılar da biliyordu, çinliler de, mezopotamyalılar da, taş devri insanı da. bilmeyen yoktu. ama elmanın neden ve hangi hız ve güçle yere düştüğünü batı buldu. bu buluş sayesinde yerçekimine karşı çıkılabildi, ve böylece uçağı icat etmenin, uzaya gitmenin yolu açıldı. canlı bombanın kendisini patlattığını, masum insanları katlettiğini, yaptığının alçaklık, kalleşlik, hainlik, acımasızlık olduğunu hepimiz biliyoruz. terörü bitirmek için bu bilginin bir adım ötesine geçmemiz gerekiyor.
---
spoiler ---
bence haklı. önce teröristi anlamak zorundayız.
muhtemelen katılmayan çok olacak ama gerçek tam olarak bu.
kepçe ile
diyarbakır'dan sonrasını kazıyıp dümdüz etmek gibi bir planınız yoksa tek çaremiz tam olarak bu.
olanları, yaşananları, yaşattıklarımızı ve yaşadıklarımızı anlamak zorundayız.
onların hissiyatının farkında olmadan, sadece "kalleş, orospu çocuğu" türküsü çığırarak elimize 30 yıldır hiç ama hiç bir şey geçmiyor.
bu süreçte askerin, polisin bir yaptırımının ön planda olması; şiddete çözüm olarak bakılması.
uzun vadede zarardan başka bir şey getirmeyecektir.
allah'a yemin olsun bunun zarardan başka bir getirisi olmayacak.
tüm ülke olarak; politikacısından, halkına, toplum mühendislerinden, eğitimcisine kadar hepimizin o insanları anlaması lazım her şeyden önce.
burada teröre destek vermek, hoş görmek ya da ılımlı bakmaktan bahsetmiyorum.
terör dünyanın her yerinde her zaman terördür. tavizden bahsetmiyorum.
"lakin teröre destek verenlerin, ılımlı bakanların, dağa çıkan gençlerin içlerindeki sebebi, nefslerindeki dürtünün kaynağını anlamak zorundayız."
reform böyle olmak zorunda.